Hakkımda

Fotoğrafım
istanbul, kadıköy
hayatın keyfi kendi içinde saklı ..

16 Temmuz 2010 Cuma

yığın ...

hayatım boyunca içimden geldiği gibi yaşadım, konuştum, davrandım, hareket ettim ... sıkıldığım zaman çekip gitmedim ama sıkan şeyi hep hayatımdan bir şekilde çıkarttım; attım bünyemden; hayata geri döndüm ... bazı şeyler vardır bilir misiniz? hani en dobra insan bile bi an paylaşmak istemez ... en patavatsız insan bile susar geçer ...

öyle bir dönem yaşadım ki hayatımda, gerçekten kimi sevip sevmediğimi anlayamadım ... kendime saygımı yitirdim ... sonra da onlara ... ama onlar daha önce bana ... sevgi geçicidir derim hep ... doğru söylemek güzel şey ama bazı doğrular da insanı üzer ... bunu bilerek yaşamaksa bence hayatın anlamı ...

son iki senem benim için bile zor geçti ... niye için? rahat bi insan mıyım? evet ... kafama takmıyor muyum? neredeyse çoğu şeyi ... ama bu benim duygusuz olduğumu göstermez ... göstermedi de ... kimin inanıp inanmadığı umrumda olmadı ama evet zor geçti o günler ... hayat devam etti ama sürünerek ...

ben başlattım ... kendim hazırladım herşeyi ... sonrası ise tam bir kaos! tam bir işkence! bitti derken çok daha beter olan bir yaşanmışlık ... hayatımda çok kötü günlerim olmuştur illaki ama onlar benim tek başıma yaşadığım günlerdir ... peki yaşatırsam aynı anda? işte bu insanı diriltendir ... kendine getiren ...

önce hayatımda en tatlı diyebileceğim insanla tanıştım ... sene 2005 ... hayatıma renk kattı en başlarda ... bana sabretti de ... sonra ipin ucu kaçtı ... o yine direndi ... sonra işler kötüleşince yapması gerekeni biras da kötü bi şekilde de olsa yaptı ... haklıydı ... ama bunu bir türlü anlamadı ... anlatmaya çalıştığımda da eski günlerine döndü hep ... insanın samimiyetini göstermesine engel oldu ... insan bu, damarlardan oluşur ... basarsan ezikken bile dirilir ... basıp durdu ... hiç susmadı ... ki saten hep haklıydı ... ama adamın tek istediği şey sadece gülmesiydi kadının ...

sonra noldu? hayatına girebilecek en güzel, en tatlı insan girdi bu adamın hayatına ... hiç bu kadar gözleri parlayan birini görmemişti daha önce ... çok sevdi onu ... o da onu çok sevdi ... peki noldu? adam yine saçmaladı ... damarına basana bastı ... o da ona tekrar bastı ... aldı götürdü bu güzel insanı elinden ... o insan da gidip hayatını başkasıyla birlieştirdi mutlu oldu ... peki ben mi nasılım? işte sanırım acaipliğim burda yatıyor ... çok mutluyum onun için de kendim için de çünkü bütün olanlar bana onun hayatımı devam ettirmem gereken insan olmadığını gösterdi ... hem de çok kısa süre de ...

asıl bundan sonrası ilginç ... damara basan tekrar ilgilendi bir süre ... ama ben nerden bilecektim oyunlar oynandığını, öçler alındığını ... sanırım biras safım ... ve hep öyle kalıcam ... öç nedir? ilkellik mi? yoksa basen savunma mekanizması mı? ikisi de sanırım ... öcünü aldı mı? kendince evet ... mutsuz etti mi beni? kendince evet ... kendi mutlu mu? sormadım ama umarım öyledir ... peki gerçekten nedir durum?

durum şu ... içimde kalanlar beni rahatsız eder ... söylemem gereken milyonlarca şey var söylemek gelmiyor içimden ... nefret ediyor muyum her hangi birinden? hayır ... çünkü başlatan benim zaten ... nefret etmeli miyim? hayır ... çünkü böyle olmasını, bu sonu isteyen bendim bir şekilde ... mutlu muyum? bu konularla ilgili hayır ama bütün bunların bana verdiği hediye bambaşka oldu ...

seni tanıdım ... o güleryüzünü, o gözlerinin içindeki pırıltıyı, o tatlılığını kazandım bütün kötü şeylerin bana getirdiği sonuca bak? kötü bir insanım ... iğrencim derken ... bana hediyesi bu mudur bütün herşeyin? ne acaip bir kötülük anlayışı var bu doğanın ... ama doğru ... doğa değil acaip olan ... acaip olan bizleriz ... hem de hepimiz ...

içimi boşaltacak mıyım? hayır! mutluysa insanlar bunu ben yapamam ... öç alacak mıyım? rahatsız edecek miyim? hayatımda ne zaman yaptım ki böyle bişey şimdi yapıyım? nefret ediyor muyum? ısrarla soruyorum kendime ... hep ediyorum diyorum ama etmiyorum ... ben bu yapıyla çok yaşar mıyım? çok güzel yaşarım da benle biri yaşayabilir mi? bence her zaman evet ama benimle yaşayan eskilere göre direk hayırdır :)

hayatımdan çıkan herkes ... bana kattıklarınız ... kaybettirip kazandırdıklarınız için teşekkür ederim ... hayatı öğrenmenin en kötü yolu kayıp vermektir ... ama insanı güçlü kılan daha da mutlu olmasını sağlayan da budur ... hiç fark ettiniz mi? ;)

1 yorum:

  1. kötü bir insan sen mi!!! bi kez daha düşün!!!
    gözler gülsün, kalpten gülsün....

    YanıtlaSil

Powered By Blogger