Hakkımda

Fotoğrafım
istanbul, kadıköy
hayatın keyfi kendi içinde saklı ..

12 Şubat 2013 Salı

yetiler ..

her insanın kendine has, kendine özel, onu temsil eden yetileri vardır .. bu yazının da konusu bu yetiler olsun .. mesela bende (insanların söylediği, sonra hava yapıyor diyorsunuz) keyif alma yetisi doğuştan gelen ve bana pek de zorluk çıkartmayan bir olgu olarak yerleşmiş .. her halttan keyif alabilme ve hatta bokunu çıkartma huyum vardır ki kimisine göre bu "olgunlaşmamak", kimisine göre "sıkıntılarını saklamaya çalışmak", kimisine göreyse "güven duyulmaz insan" olarak algılanmakla beraber, gerçekten anlayanlarla daha da boyutu artan bir yetidir .. zaten demiyor muyum hep? bu ülkedekilerin hatta bence dünyada yaşayanlarının en büyük sorunu kendine güven ve başkalarını olduğu gibi kabul edememe durumları .. ne zaman iyi bir şey görsek illaki lafı sokmamız lazım ki ben bile yapmışımdır yalan değil .. ama ne kadar deneyim o kadar olgunluk .. ben kendime olgun demiyorum ama beni bunlarla eleştiren çoğu kişiden de bir adım önde olduğumu hissediyorum .. olgunluk doğru oturup doğru kalkmakla olmaz .. olgunluk kendi fikrine sahip olmakla, anlayışlı olmakla, karşındakini dinlemekle ve yeri geldiğinde uyumlu, yeri geldiğinde lider olmakla olur .. diğeri mahalle baskısı dediğimiz kavramla yapılan "aman kimse bir şey demesin .. kimse yanlış anlamasın" hareketleridir .. insanlar size "abi sen acaipsin" veya "bi normal ol" diyorlarsa emin olun ki bir şeyleri farklı yapıyorsunuzdur ve kimse de sizi anlamıyordur .. kimse topluma körü körüne uymak zorunda değil .. unutmayın toplum psikolojisine uymayanlar .. yani koyun olmayanlar sayesinde bugün buradayız .. düşünün Da Vinci'yi bile ancak bu yüzyılda yeni yeni anlamaya başlayan iki ayaklı ve bir şekilde zeki bir canlıdan bahsediyoruz .. "Arkadaşım Dünya yuvarlaktır" diyenleri afaroz eden, yakıp yıkan bir canlı türü .. o yüzden asla topluma uymalıyım diye düşünmeyin .. kendinize uyun, belli bir saygıda ilerleyin, aşırıya kaçmanız gerekiyorsa ve sizce yararlı olacaksa mutlaka yapın ne yapacaksanız asla ertelemeyin ama insanlar bozulacak diye de yapmamazlık etmeyin .. o zaman bu iki ayaklılar nasıl gelişecek? bunu aklınızın bir tarafında mutlaka tutun! unutmayın ki hayatın keyfi sizin yaptıklarınızın içinde saklı .. hayatın amacı keyif almaktır .. keyif almak da üretmekle, ürettiğini başkalarıyla paylaşmakla, o paylaşımlardan alınan güzel neticeler ile olur .. asla bencil olmayın .. insanın kendini korumasıyla bencillik arasında çok ince bir çizgi vardır ki bunu da ilerleyen günlerde konuşuruz ..

konu dağıldı yine .. klasik ben .. çok kısa özetle .. herkesin kendine has yetileri vardır .. bunlardan asla çekinmeyin .. insanlar ne düşünür diye asla kafanızı yormayın .. hayatın "keyfini" çıkarın ..

unutmayın .. hayatın keyfi kendi içinde saklı!

1 Şubat 2013 Cuma

hoşgeldin kadınım ..

Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin, yorulmuşsundur;
Nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını,
Ne gül suyum, ne gümüş leğenim var, susamışsındır;
Buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim, acıkmışsındır;
Beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam,
Memleket gibi yoksuldur odam.

Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin,
Ayağını basdın odama,
Kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi,
Güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde,
Ağladın, avuçlarıma döküldü inciler,
Gönlüm gibi zengin,
Hürriyet gibi aydınlık oldu odam.

Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin ..

Nazım Hikmet ..

renkler ..

hayatımın her döneminde yeni insanlar tanımayı çok sevmişimdir .. yeni yüzler, yeni hayatlar, yeni bakış açıları, yeni güleryüzler, yeni üzüntüler .. kısacası herşey yepyeni .. bana çok sitem edenler olmuştur .. "Bu kadar neden insan tanımayı seviyorsun?" "Herkesle tanışılır mı?" "Bu insanın senle nasıl bir alakası olabilir?" hatta abartmıyorum .. "Bu adamın sevyesiyle senin ne alakan olabilir?" (ırkçı, insan sevmeyen, kendini bişey sanan söylem) laflarını az duymadım .. bazen haklılar evet ama önemli olan herkesin iyi yönünü keşfetmek .. herkeste .. en iyide bile kötü yön var emin olun .. önemli olan kötüyü değil iyiyi keşfetmek ..

evet seviyorum yeni insanları .. yeni ortamları .. farklı yaşamları .. farklı bakış açılarını .. farklı kültürleri .. bunun nesi garip anlamadım ama şunu anladım .. insanlar belli bir yaştan sonra düzen istiyor .. siz de o yaşta düzen istemeyen, eğlenmeye devam eden, habire hareketli bir yapıdaysanız işte burda eleştiriliyorsunuz .. şu da var düzenli hayata geçip sizin gibi olanlar da var .. evlenen ama sizin gibi olan .. işte bu insanlar beni hep mutlu eden insanlardır .. çevremde de açıkçası az değiller .. şanslıyım .. bu sayıyı umarım ben de birgün arttırırım .. hayattan her dönem, her an, her şekilde keyif almayı bilmek, bilmeye çalışmak kadar güzel birşey olabilir mi?

insanlara anlatmaya çalıştığım aslında şu .. herkesin hor görmeye çalıştığı insanlar da bile hor görenlerden çok daha büyük bir cevher olabilir .. hor görmek ne demekse .. sölerken bile uyuz oldum .. insanları olduğu gibi değil, kendi olduğumuz gibi yargılamaktan vazgeçtiğimiz an o insanı gerçekten tanımaya başlarız .. hayatın güzel yanı olduğu gibi yaşanması küçük müdehalelerle ..

zevk almayı bilmedikten sonra zaten öylesine takılıyor gibi değil miyiz? herkesin keyif aldığı şeyler de farklı değil mi ki zaten güzel olan da bu .. o yüzden eleştirelim ama kırıcı olmayalım .. kimse kimseye benzemek zorunda değil .. uyumlu olmak zorunda da değil ama inanın uyum keyfi arttıran bir unsur ..

kısacası neydi?

hayatın keyif hep ama hep kendi içinde; bazen de ufak detaylarda saklı .. (detay sevmem ama bazen öyle) ..
Powered By Blogger