Hakkımda

Fotoğrafım
istanbul, kadıköy
hayatın keyfi kendi içinde saklı ..

18 Ekim 2011 Salı

dengeli dengesiz ...

evet dorudur ... benim de bi dediğim bi dediğimi tutmayabilir ... bazen sabredip zamana bırakamadığım olmuştur ... evet kısaca dengesizim ama dengelisinden ... o nasıl bişey demeyin ... beni tanıyanlar anladı ne demek istediğimi ... ama kısaca söliyim ... benim dengesizliğim sadece kendime zarar verir ... başkası farkına bile varmaz bazen ... o yüzden dengeli sanar kimileri beni en dengesiz halimde bile ...

dengeli dengesiz ...

kahkalardayım şu an ... hoşuma gitti bu laf ... te allam!

şile ...


keyifli bir haftasonu geçirdim Şile'de ... ilk kez bu kadar detaylı dolaştım (araba içinde dolaşmak nasıl oluyorsa?) ... yağmurlu bir hava ama soğuk değil ... in-cin sokaklarda top oynuyor ... yazın hengamesi yok ... etraf sessiz ... Karadeniz deli gibi ... bir ordan, bir burdan gürlüyo ... balıkçılar fırtınanın dinmesini barınağa saklanmış bekliyolar ... bizim gibi düşünen birkaç keyif adamı İstanbullu da atlamış arabalarına havaya aldırmadan almış soluğu mekanda ... Şile güzel, Şile tatlı, Şile huzur dolu ...

İstanbul-Şile otobanı bile insanı rahatlatıyoken merkezi siz düşünün ... tam dolaşıyoruz ... mideden bir gurultu ... bi balıkçı görmüştüm sanki diyorum ... dolanıyoruz ... midenin ilk guruldadığı yere geri dönüyoruz ... dön baba dön olayına girmişiz haberimiz yok ... sonra bi anda şimşekler çakıo ve kendimizi mekanda buluyoruz ...

Şile'ye göre lüks ama çok keyifli bir mekanda rakı-meze muhabbeti yapalım diye oturuyoruz ... tam 5 saat oturmuşuz ... bu kadar keyif yapılmaz ... ayıp ... gece Şile'ye inerken artık yola çıkalım diyoruz ama içimden yine mi o gürültü demekten kendimi alıkoyamıyorum ... İstanbul'a burası bırakılıp gidilir mi? kalalım şurda bi otelde derken bi bakıyorum ki evimdeyim ... yol çabuk geçmiş ... olamaz!!! bundan sonra ben kullanmamalıyım arabayı o kesin!

çok keyifli bir cumartesiydi ... iyi ki akıl etmişiz ... iyi bir başlangıç oldu sanırım ... bazı geri dönüşler ilk seferinden de güçlüdür ... bakalım zaman bize ne gösterecek?!

anlaşılamamak ve gerçekler ...

bazen hepimize olur anlaşılamamak ... kendimizce iyi yaptığımızı sandığımız şey, karşı tarafın tam tersi anlayacağı bi durum halini alır ... siz iyi bişey yapmak isterken, o tam tersini anlar ... siz daha iyi olacağını düşünürken, o kesip atmayı tercih eder yanlış anladığı için ... herkesin bazen başına gelir bu ... istisnasız herkesin ...

AMA ...

acaba karşı taraf bilerek mi yanlış anlamıştır? özellikle mi işine geldiği şekilde düşünmüştür? sizin sölediklerinizi veya yaptıklarınızı bilerek mi çarpıtmıştır bişeylerden sıyrılabilmek için? işte bu olayın asıl cafcaflı noktasıdır ... bilerek yapıosa zaten ya sizinle bi sıkıntısı vardır ya da zaten siz boşuna uğraşıosunuzdur yeni öğrenmiş oldunuz bunu ...

ya bilmeden yapıosa ... harbi dediklerinizi anlamıosa ... aslında çözümü çok kolay ... iki kelime yeterli: zaman ve sabır ...

ilk durumdaki insanlarla işiniz olmasın ... ikinci durumdakiler için değer diosanız mücadele edin ama hala anlamıosa veya anlatamıosanız başka çözümlere başvurmalı ... mesela anlattığınız şeyden ödün vermek, alttan almak, onu da dinlemek gibi ...

hoş ... insanlar son zamanlarda kolaya kaçıp çekip gidiolar ... yapacak bişey yok ... çekip gidenle de zaten pek bi alakanız yoktur sanırım ...

mutlu olmamak için kendini zorlayan insanoğlu ... çekip gidince mutlu olamadığını bi türlü anlayamaz ... ilgi ister ama vermesini bilmez ... ilgi alır ama yetinmez ... ilginç bi yapı ... değişik bi yaklaşım ... yine de nefret edemiosun arkadaş ... o da ayrı bi nokta ...

gerçekler bazen olmamalı, yapmamalısın dediğini de olduruo, yaptırıo ... hayatı bu yüzden seviyorum sanırım ...

ne kadar anormal olsa da insan her daim sevilesi bi canlı ...

insanoğlu ... anormal olsan da sevious işte len uzatma!

10 Ekim 2011 Pazartesi

hayal kırıklığı mı? asla!

bazen yaşadıklarımızdan dolayı üzülürüz ... şevkimiz kırılır ... hayal ettiklerimiz olmadığı için üzülürüz çok gerek varmış gibi ... bişeyi unutmadığımız sürece sorun yok ama ... üzülmek de sevinmek de içten gelir ... bizim kontrolümüzde değildir ... işte güzel olan da budur zaten ... kontrol etmeye çalıştıkça elimize yüzümüze bulaşır ... ben işte bunu severim ...

bazı insanlar bizi üzer, bazılarını biz üzeriz ... bazen onlar saçmalar, bazen bizzat kendimiz saçmalarız ... bazen kırıp geçiririz, bazen onlar yapar bunu ... benim tek hoşuma gitmeyen saygının zorlanmasıdır ... hatta bitmesi ... işte o zaman dellenirim ben ...

olay anında kırıp geçirir bazen bünye, bazen kırıp geçirene denk gelir ... o an tepkilidir sonra düzelir ... kendine hakim olmaz bazen ama olması gerekir ... bazen de ipler kopmuştur gelişine herşey sölenir ... insan bünyesi bu ... herkesi bir görmeyeceksin ... onun tepkisini de tepkisizliğini de, umursamasını da umursamamasını da, sana saygı gösterip göstermemesini de soğuk kanlılıkla karşılayıp sen ne düşündüğüne bakacaksın ...

hayatımda asla duygularımı saklamadım ... bana gıdım saygısı olmayanlarla bile içimden geçti konuştum ... çok eleştirildim ... çok kullanıldım belki ... ama dönüp de bakıoum en ufak bi iz kalmamış ... demek ki bu da benim yapım ... geçmişiyle yaşayamaz bu bünye ... ancak ders alır ...

hayal kırıklığı var mı?

belki anlık ...

ama genel anlamda ... asla!
Powered By Blogger