Hakkımda

Fotoğrafım
istanbul, kadıköy
hayatın keyfi kendi içinde saklı ..

19 Nisan 2011 Salı

uyumamış uyku ...

canlı olan herşeyi sevdiğim doğrudur ... nefes alan herşeyi ... uykumu kaçırsa bile, beni bazen üzüntüden kendimden geçirse bile severim canlı olanı ...

ama kadının yeri bir başkadır ... dişinin yeri ... seni her rahatsız edişinde bile aslında zevk alırsın ... fark etmen biraz geç olur ama onsuz asla keyfini çıkaramazsın ... senden farklı olması cezbeder ve yine farklı olması tiksindirir ... işte bu yüzden seversin dişiyi ... sende tezatları gösteren olduğu için ... sende tezatı sevdirdiği için ... seni sen yapanların en başında olduğu için ... annen olduğu için ... kardeşin olduğu için ... sevgilin olduğu için ... hayatının sonuna kadar yanında olduğu için ... dişilerdir seni geliştiren ve sensindir onun geliştiricisi ... bu döngü dünyayı ayakta tutar ... karşı cinslerin iletişimi = dünya düzeni ...

ne sen onlarsız ne de onlar sensiz olmaz ... kural bu ... birimizde kilit birimizde anahtar ... kapılar başka türlü açılmaz ...

seversin, aşık olursun, sevişirsin ve nefret edersin ... hayatın gerçeği bu ... sen bu döngüyü asla yok edemezsin ...

uykularını kaçıran kadına söyle ... hayat onla güzel ... uyumasan bile!

5 Nisan 2011 Salı

Sonisphere 2011 İstanbul


Geçen sene pek sahne tarafıyla alakam olmamıştı nedense (alkol kötü şey) ama bu sene iddialıyım bikaç grubu izliycem sanırım. Git gide eve yaklaşıyo yapılan mekan ... sanırım 3-5 seneye bizim salonda sahne alacaklar ... bakalım bu sefer ne atraksyonlar yaşıycas ... giden herkese keyifli bi haftasonu olsun ... içmeyi unutmayın! Kanımca dinlenmesi gerekilen ilk grup in flames gibi duruyo ama geçen sene rammstein için aynı şeyi söleyip dinlemeden eve gitmiştim ... o yüzden çenemi fazla yormıyım ... o gün gelsin bakalım neler görüces? yaşlandığımı hissediyorum bu konular için (ukala diyen sesleri duyar gibiyim!) arkadaşım ilk dinlemeye başladığımız günden bu güne tam 18 sene geçmiş ne diyim? Iron Maiden Rocks! In Flames Rocks! Alice Cooper Rocks!

hayattan zevk alabilmek ...

hayat nedir? zart diye sorunca cevap vermesi zor geldi di mi? bana da sorsalar "ya bi git" der muhabbete devam ederdim. Hoş içiyosam başlardım zırvalamaya o ayrı!

kısaca yaşadıklarının, yaşıo olduklarının ve yaşayacaklarının bir bütünüdür hayat. Bazen kendiliğinden gelişir, bazen düzeni sen bozarsın gelişmeye çalışır, bazen de biri müdaale eder tüm düzenin bozulur ... aşk kötü şey der geçerim bu noktada ...

peki hayattan zevk alabilmek nedir? ilk akla gelen mutlu olmak, eğlenmek, keyif yapmak, habire güleryüzlü olmak ... iyi de bişeyi fark etmediniz mi? bu kelimelerin başı da sonu da habire pozitiflik dolu ... sırf pozitif şeylerden mi zevk alırız? acaba olumsuz şeylerin de zevk verdiği olmamış mıdır hiç?

düşününce hayatı her kendime kattığım yeni şeyin zevk verdiğini bi şekilde fark ediyorum ... ve kattıklarımın çoğu ayıptır söylemesi pek de iyi zamanlarda bünyenin içine dahil olmuyo tahmin ettiğiniz gibi ... her üzüntüden sonra aynı konudan üzülmemeyi ... hatta olumlu taraflar çıkarmayı yani zevk almayı öğreniyorum ...

öğrenmek ... harbi arada klişe bi laftır. hiç de sevmem ama ukalalık modunda ... kısaca harbi yaşı yok arkadaş! hala gelip ablanın arkadaşları sana bişeyler soruyorlarsa, hala nesil farkından dolayı ailene bişeyleri açıklıyorsan ... gerçekten de öğrenmenin yaşı yoktur! yine de kılım bu lafa ...

öğrenmekle zevk almayı birleştirince acaip bi kavram çıkıyo ortaya ... analiz ederek mutlu olmak ... herkeste bi şekilde analiz etme yetisi vardır diye düşünüyorum. eğer yoksa geçmiş olsun mu denir ne denir onu da bilemiyorum ... en iyisi gidip bi için siz! analiz etmek detayı görmek demektir ... ve o yüzden en kıl olduğum başka bir söz aklıma geliyo şu an ... detayında saklı kavramı ... zevk almayı bilen insan en ince ayrıntısına kadar kemikteki iliği sömürdüğü gibi sömürür zevkin dibini ... hoş kötü bişey değil ... ama anlatış biraz korku filmi modunda oldu pardon ... ben de bu tiplere iyi bir örneğim ... baktım zevkini aldım sömürene kadar tepesine çıkarım ... yine kötü bişey gibi gözüktü!

zevk almayı beceremeyenlerin durumu ise daha bi ilginçtir ... onlar saten öyle yaşamak için gelmiş olabilirler dünyaya veya hatta dünyada olduklarının farkında bile olmayabilirler ... işleri eziyet çekmek, eziyet etmek, anlaşılamamak, bulduğunu kullanmak, vurup kaçmak, vurulup yamulmak, alavere dalavere, yalan dolan, vs vs vs ... daha da bişey sölemeye gerek var mı bilemedim!

aradaki farkı anlayan illaki vardır ... yok anlamayanlara kısaca söliyim ... doğallık ve sahte hayatlar ... tabii zevk almayı bilenlerin de kıvırdığı, kendi gibi olmadığı zamanlar vardır ... eee dibine kadar sömüreceksen zevki bazen dansöz olmayı da bileceksin ...

kısaca zevk almayı bil de nası olursan ol gel ... aşık veysel misali ...

4 Nisan 2011 Pazartesi

doğal ...

doğal insan ... nedir? aklındakini, beynini de kullanarak birebir vücut diliyle dışarıya yansıtması gibi bişeydir işte değil mi? peki bi soru ... kaç kişi tanıyorsunuz direk %100 böyle olan insan? ben söyliyim belki de hiç ... duruma göre tavrını politikleştirmeye veya ukalaştırmaya veya artistleştirmeye alışmış bir toplum içindeyiz ... peki bu niye? çünkü kendine güveni az ama herşeye ukala olmayı becerebilen, uyumsuz ama her türlü olayda fikir yürütebilen, içten pazarlıklı ama iyi görünmeyi becerebildiğini düşünen, yalancı ve etrafındakileri kandırdığını sanan bir sürü ezik var etrafımızda ... bu toplumun içindeki bireylerin en büyük derdi, kendinde eksik olduğunu kabul etmeyip, buna rağmen özgüvensiz olmayı başarıp, bunu başkalarıyla dalga geçerek veya hor görerek karşıya yansıtmalarıdır ...

o zaman aklıma şöyle birşey geliyor ... çocukken nasıl bir tramva geçirdin de ey arkadaşım böyle kendini bilmez bir hala girdin?

bu tip insanlarla uğraşmıycan ... kendi haline bırakacaksın ki nasıl olsa sabırlı olamayacak, sinirli bi tipe denk gelip ağzının payını alacaktır ... hoş aldığını bile çoğu model anlamayacaktır ya neyse!

ey insanoğlu senin davranışlarını incelemek gibi bi kavram da olmasa ben neyle uğraşıcam be!! :)
Powered By Blogger