Hakkımda

Fotoğrafım
istanbul, kadıköy
hayatın keyfi kendi içinde saklı ..

22 Şubat 2011 Salı

peşbeş ...

hayatın her evresinde haksızlığa bi şekilde uğradığımızı düşünürüz. Doğrudur da. Uğramışızdır kendimizce. Delirir. Dellenir. Hatta bazen psikopatlaşırız. Adam öldürenimiz bile çıkar. Ama hiç şunu düşünmeyiz. Biz haksızlığa uğradık da acaba kim peşkeş çekti diye? peşkeş de hayatımızın bir parçasıdır bir şekilde. Kankaya iltimaz geçeriz. Arkadaşı kollarız haksız olsa da. Sevmedikten sonra karşımızdaki asla haklı olmaz. Elimizdeki gücü kendimize göre kullanır insanları mutlu ederiz. Pardon biz mutlu oluruz. Zevk ve sefa içinde yaşamak için en kel alaka adama para karşılığı kendimizi bile satarız. "Dünya böyle. Ben napıyım" der üstünü de örteriz kendimizce olayın.

Asla fark etmeyiz her peşkeşin bize peşbeşe mal olduğunu. Her peşkeşin tokat gibi yüzümüze pislik çarptığını. Hatta bazen ederiz ama gözümüz dönmüş bi kere yola devam eder pislikle oynarız bir çocuğun çamurla oynaması gibi. Atalarımız bazen iyi demiş. Demek ki peşkeş ilk canlıdan beri var kardeşim. "Alışmış, kudurmuştan beterdir!"

Hayatın verdiği ders: Enseye şaplak göte pandik yaşamayı seviyosan ses etmiyceksin haksızlığa uğradığında o zaman. Ama yok bi de yüzsüzüz her boka itiraz da ederiz. Bu insaoğlu adam olmaz hocam! Olanı görülmemiştir. Sadece oldum gibi yapanlarla takılırız fütursuzca. Nasıl olsa biz de bi şekilde peşkeş-peşbeş döngüsüne girmişizdir. "Giden de gelen de vurabilir." sorun yok. Alışmışız. Vurmaya da, vurulmaya da. Bol bol yüzsüzlüğe de.

İnsanoğlu sen ne şirin şeysin öyle. Maşallah egon popondan büyük! Hadi geç(ir)miş olsun!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Powered By Blogger