Hakkımda

Fotoğrafım
istanbul, kadıköy
hayatın keyfi kendi içinde saklı ..

17 Temmuz 2011 Pazar

türk siestası ...


Akdenizliler'i severiz Türk Milleti olarak malum ... az biraz bize de bulaşmıştır Akdenizlilik .. her ne kadar su sporlarındaki derin (!) başarı grafiğimizi göz önünde bulundursak da idare ederiz bi şekil Akdeniz genlerimizle ...

Akdenizlilerin benim ilk aklıma gelen davranış biçimleri yaz aylarında özellikle "Siesta" diye tabir ettiğimiz ... "Kapalıyız arkadaşım ... hava sıcak yatıcam sonra gel beni sinir etme" modlarıdır ... bu mod o kadar meşhur olmuştur ki Akdeniz'e kıyısı olmayı bırak, kilometrelerce uzak ülkelerde bile bir yaşam biçimi olmuştur ... ne de olsa insanoğlu farklı ırklardan oluşsak da iş yatışa gelince nedense aynı düzeni alıyoruz ... yan yana konmuş fıçılar gibi düzenli bi şekilde yatarız arkadaş ... dokunanı da yakarız ...

Fakat her "Siestacı" ulusun kendine göre bir tarzı vardır ... hepsini anlatırsam blog sayfası kitlenir ama bir Türk olarak kendi milletiminkini anlatmayı kendime bir görev bildim ...

Öncelikle her millette olduğu gibi kendi içimizde paso bölünüyoruz bu konuda da her konuda olduğu gibi ... örneğin Akdenizli olmamasına rağmen sıcağı bahane ederek en güzel yatanlar iç bölgelerdeki arkadaşlardır ... ararsın açmaz ... açsa ses vermez (ki normal zamanda da böyleler) .. hadi çıkalım dersin çıkmaz ... gel sevişelim dersin ona bile gelmez ... sonra da "Sizde zaten deniz yok ki be ne sıkıcısın" der telefonu suratına kapatırsın ... ertesi gün hiçbişey olmamış gibi davranır ki hiç şaşırtıcı değil ...

İstanbul ahalisine gelecek olursak ki onlar her zaman en dertlidir çünkü kendilerince boş vakitleri yoktur ki "Siesta" yapsınlar ... külliyen yalan ... 2. sırada İstanbul ahalisi gelir yatış modunda ... ama asla yattığını kabul etmez ... söylemi "Zor şehirde yaşıyoruz. Yatmaya gelmez"dir de biz yemeyiz ... ne zaman bi boşluk bulsa ofiste bile yatar bu insan güruhu ...

Sıra asıl Siestacılara geldi ama sadece coğrafi mantıkta. Ege ve Akdenizliler ... onlara göre zaten hayat hep bi yatıştır ki son zamanlarda yurt dışından ithal ettiğimiz kimi sarışın kimi esmer kimi kumral çeşitli canlı organizmalar yüzünden bu yatış tam yatış moduna geçmiş ... üstüne de üreme yöntemine dönüşmüş ve hatta ithalatı kesip ihraç bile etmeye başlamışızdır kendi vatandaşlarımızı ... işin komik yanı çoğu ne o coğrafyadandır ne de yüzme bile bilmemektedir ... ne demişler sarışının adı var esmerin tadı var ... Yaşasın Türk erkekleri ...

Bizim gibi kafası hep rahat olmaya çalışıp da bi türlü olamayanların yatışıysa doğduğu gün başlar öleceği gün o nemli toprağın dibinde aynen yatış pozisyonunda biter ... eee alışmışız 9 ay anneden beslenip yatmaya, başka ne beklenir ki biz 2 ayaklılardan ...

her zaman yatış ... sonuna kadar yatış ...

dokunanı yakarım!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Powered By Blogger